Dedikodu Ne Zaman Yasal Çizgiyi Aşar?
Dedikodu Ne Zaman Yasal Çizgiyi Aşar?
Günümüzün en popüler kitaplarından Saphiens’in yazarı Yuval Noah Harari’ye göre; “Dilimiz dedikodu yapma aracı olarak evrilmiştir ve homo sapiens her şeyden önce sosyal bir hayvandır; sosyal iş birliği hayatta kalma ve üreme açısından kritik öneme sahiptir. Dedikodu sıkça kötülenen ama aslında kalabalık gruplar halinde iş birliği yapabilmenin de temelini oluşturan bir beceridir.“ demiştir. Bu teoriden de anlaşılacağı üzere insanlık tarihinin başlangıcından günümüze kadar dedikodu hayatımızda her zaman yer almıştır.
Ne Zaman Yasal Çizgiyi Aşar?
Teknolojinin hızla gelişmesiyle bloglardan Facebook gönderilerine, Twitter’dan metin mesajlarına kadar pek çok bilgi, havada uçuşuyor. Hepsinin de güvenilir olması mümkün değil. Viral denilen ve inanılmaz derecede hızlı yayılan hikayelerde cabası. Bu nedenle, dedikodunun ne zaman yasal çizgiyi aşabileceğini ve birinin itibarına zarar verebileceğini (yasal bir kelime olan “iftira” haline gelebileceğini) anlamak önemlidir. Hakaret iki biçimde gelir: iftira; yazılı ya da sözlü olarak yapılmış olabilir. Her şeyin ceplere sığdığı bu çağda “yazılı” ifadesinin kalemle ve kağıtla sınırlı kalması mümkün değildir.
Posta, kısa mesaj, blog gönderisi hatta bir tweet bile iftira olabilmektedir. İster yazılı ister sözlü olsun, bir hakaret davası genellikle davacının -bir ifadenin konusunun- konuşulan veya yazılan bir şeyin de yayınlandığını (üçüncü bir tarafça duyulduğunu veya okunduğunu), yanlış olduğunu (yani bir görüş olmadığını) göstermesini gerektirir. Bu nedenle, ne kadar kaba veya şok edici olursa olsun; kısa mesaj veya Twitter’da paylaşılan bir görüş, muhtemelen bir iftira davasının konusu olamaz. Muhtemelen “A kişisi tanıdığım en çirkin, en aptal insan” diyebilir. Bir görüş bildirdiğiniz için hakaretten sorumlu tutulmazsınız. Ama “A Kişisi vergi beyannamesinde hile yaptı” derseniz, çürütülebilen bir suçlama öne sürdüğünüz için iftira kapısını açmış olursunuz.
Her ne kadar “Arkadaşlarla çekiştirdik” deyip tatlı tatlı gülümsemenin ülkemizde yasal bir yaptırımı olmasa da Filipin’de durum farklı. Filipin’in küçük kasabası Binalonan sakinleri artık sıcak yaz günlerinde ağaçların altında komşuları hakkında konuşamayacaklar. Burada dedikodu yapmanın cezası ilk kez dedikodu yapmışsa; 200 pezo (3 sterlin) para cezası ve çöp toplamak için üç saat toplum hizmetidir. Tekrarlayan suçlular, 15 sterline kadar para cezası ve sekiz saat toplum hizmeti ile karşı karşıya kalacak. Belediye Başkanı Guico” “Birçok dedikodu türü var. Ancak buradaki dedikodu vakalarının çoğu mülk, para, ilişkiler ve benzerleriyle ilgili çatışmalarla ilgili” dedi. “Bu yönetmelik, söylediğimiz her şeyin bireyler ve bu belediyenin sakinleri olarak bizim sorumluluğumuz olduğunu insanlara hatırlatmak içindir. Binalonan’ın iyi insanları olduğunu diğer şehirlere göstermek istiyoruz” beyanıyla dedikodunun neden yasaklandığına açıklık getirmiştir.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!