Kalbi Duran Schreiber’ın Cezası Sona Erecek Mi
Geçen haftalarda sosyal ve yazılı medyada hukuksal anlamda ilginç bir haber ile karşılaştım.
Iowa Eyalet Hapishanesi’nde şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu müebbet hapis cezası alan Benjamin Schreiber, 2015 yılında böbrek taşlarından dolayı yaşadığı septik zehirlenme sebebiyle kalbi durmuş ve doktorlar ona 5 defa müdahalede bulunarak hayata geri döndürmüşlerdir.
Sanırım 3 yıl boyunca bu durum üstüne düşünen Benjamin Schreiber 2018 yılında 2015 yılında kısa bir süre içinde öldüğü için, bir hastanede yeniden canlandırılmadan önce devlete olan yükümlülüğünü yerine getirdiğini söylemiş ve hayatına devam etmek istediğini belirtmiştir. Canlandırılmadan önce öldüğü için, yaşam cezasını teknik olarak yerine getirdiğini iddia etmiş ve fazladan 3 yıldır hapishanede kaldığını söylemiştir.
Bir bölge mahkemesi yargıcı, Schreiber’in argümanının “tuhaf ve haklı olmadığını” söyleyerek, yasada bir kaçamak bulma konusundaki yaratıcı girişimi ikna edici olmadığını belirtti. Schreiber’in serbest bırakılması için dilekçe verip bir dava açabildiğini belirten yargıç, “kendi başına dilekçeyi yazıp başvuruda bulunması bile yaşadığını teyit ediyor” dedi.
Schreiber özgürlüğüne kavuşma çabasını bir adım öteye taşıyarak davayı Iowa Temyiz Mahkemesi’ne götürdü. Jüri heyeti, insanoğlunun varlığından beri sorgulayıp üzerinde düşündüğü karmaşık etik tartışmaları ortaya çıkaran felsefi bir soru olan “ölüm” ün manevi veya tıbbi tanımını dikkate almadı. Bunun yerine, Jüri Schreiber’a hapishane yolunu gösterdi.
Schreiber’ın Cezası Nedir
Peki Schreiber’ı özgürlüğünden alıkoyan suç neydi?
Schreiber, 1996 John Dale Terry’i balta sapıyla döverek ağır biçimde yaralanmasına sebep olmuş ve ölüme terk etmiştir.
Bu suçla her ne kadar yasal boşluk arayıp dursa da Schreiber’da ömrünün sonuna kadar hapishanede yaşayacaktır.
Hukuk tarihine baktığımızda Schreiber bu yasal boşluktan faydalanmaya çalışan ilk suçlu değildir.
Jerry Rosenberg iki New York polis dedektifini öldürmekten suçlu bulundu ve 1962 yılında geçirdiği kalp ameliyatı sırasında kalbinin durduğunu ve öldüğünü öne sürerek, mahkemeye dilekçe verdi.Ancak hakim “Bu salonda onun varlığını görebildiği için,” yasal olarak ölmediğini belirtmiş ve Rosenberg aleyhine karar vermiştir.
Michigan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ceza Hukuku dersi veren bir Profesör Eve Brensike Primus
“İnsanlar yeniden diriltilmeden önce yasal olarak ölü kabul edilirse, sadece ceza davalarında değil, aynı zamanda sigorta ve miras hukukundan doğan talepleri için de bir sorun ağı oluşacağını” söyledi.
Harvard Hukuk Fakültesi’nde Tıbbi Etik ve Kanunu inceleyen bir profesör olan Glenn Cohen, Schreiber’in argümanının zekice olduğunu ancak asla bir şansının olmadığını söyledi.
Profesör Cohen “Bu, yaşam ve ölümün ceza hukuku açısından ne anlama geldiğine eşdeğerdir” dedi.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!