Eski Adliye Binaları: İstanbul Adliye Sarayı (Sultanahmet)
Eski Adliye Binaları: İstanbul Adliye Sarayı (Sultanahmet)
Bu blog serimizde eski (tarihi) adliye binalarını mercek altına alıyoruz. İçlerinde kültür mirası sayılan yapılar olmakla bilirlikte bazıları halen aktif kullanılmaktadır. Her birinin kendine özgü tarihi ve hikayesi olduğunu söyleyebiliriz. Her bir yapı için kronolojik bilgilerle birlikte, önemli isimler ve az bilinen bilgiler paylaşacağız. Serinin ilk bölümde İstanbul eski Adliye Sarayından (Sultanahmet) bahsedeceğiz. Her yerinden tarih fışkıran bir şehir İstanbul. Üzerinde ve altında bulunan yüzlerce yapı sayesinde geçmişe ulaşıp, yorum yapabiliyoruz. Üzerine konuşacağımız yapı tarihi yarımadada bulunuyor. Bu durumu göz önünde bulundurursak ne kadar geniş bir tarihe dokunabileceğimizi siz hayal edin. Binanın bu uzun hikayesini, Cumhuriyet öncesi ve sonrası olmak üzere iki dönemde inceleyeceğiz.
Cumhuriyet Öncesi İstanbul Adliye Sarayı (Sultanahmet)
Binanın en çok bilinen ismi Darülfünun’dur. Aslında bina Sultan Abdülmecit döneminde, üniversite eğitimi amacıyla, 1846’da Gaspare Trajano Fossati tarafından yapımına başlanmıştır. Ancak yapımı oldukça uzun sürmüştür. Bina Kırım Savaşı’nda hastane olarak, sonrasında göçmenlerin yerleşimi için tahsis edilmiş. Tamamlandıktan (1860) sonra iki yıl eğitim konferansları için kullanılmıştır. Bununla birlikte 1865’te Ticaret (Maliye) Nezareti, sonrasında Evkaf Nezareti, 1870’te Maarif Nezareti, 1878’te ise Adliye Nezareti bu binaya taşınmıştır. Ayrıca 1877’de Mebusan ve Ayan Meclisleri burada açıldı ve 30 yıl sonra yeniden Meclis-i Mebûsan’a tahsis edildi. Dönemin ilk toplantıları burada yapıldı.
Cumhuriyet Sonrası Cumhuriyet Öncesi İstanbul Adliye Sarayı (Sultanahmet)
İstanbul Adliye binası olarak kullanılmaya başlandı. Ancak bina 3-4 Aralık 1933 gecesi çıkan yangınla kül oldu. Konuyla ilgili uzun süre bir gelişme olmadı. Yeni adliye binası için yeterli arsa gerekiyordu. Bu durumda İbrahim Paşa Sarayı’nın yıkılması gündeme gelmiş. Lakin bu görüş pek kabul görmemiş. Buna rağmen 1939’da sarayın bir bölümü yıkılmıştır. Yeni çalışmalar başlasa da II. Dünya Savaşı nedeniyle uzunca bir süre devam etmemiş. 1949 yılında konuyla ilgili düzenlenen yarışmayı Prof. Dr. Sedad Hakkı Eldem ve Prof. Dr. Emin Halid Onat kazanmıştır. Böylece yeni adliye binasının inşasına karar verildi.
12 Temmuz 1951’de temelleri atılan bina 5 Eylül 1955’te hizmete açıldı. İnşa edilen kısım projenin ilk bölümüdür. Nitekim ikinci bölümün inşası sırasında (1958) Antiochus ve Lausus Saraylarının kalıntıları ortaya çıkmış. Bu durum tarihi yarımada için beklenen olsa da ikinci bölümün yapımına engel olmuş. Sedad Hakkı Eldem sonrasında alternatif proje teklif sunsa da kabul edilmemiş. 2012’de hizmete açılan Çağlayan adliyesine kadar bina 56 yıl İstanbul Adliye Sarayı (Sultanahmet) olarak hizmet verdi. Bina adliye taşındıktan sonra bir müddet boş kalsa da şimdilerde İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hizmet veriyor.
Eski Adliye Binaları: İstanbul Adliye Sarayı (Sultanahmet)
Toplu Sözleşme Ekleme – Belgesiz adlı yazımızı okumak için tıklayınız
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!