Dış Görünüş’ün Toplum Vicdanında Yansımaları
“İnsanlardaki önyargıyı parçalamak, benim atomu parçalamamdan çok daha zor ” demiş Einstein.
Her ne kadar genelleme yapılmasından hoşlanmasam da hayatımızdaki birçok konuda bu sözün doğruluğuna inanırım.
Örneğin katillerin hep korkutucu veya çirkin olduğunu düşünürüz veya iyi bir kariyeri olan parlak bir gencin asla ağır bir suç işlemeyeceğini.
Genç ve başarılı birisi neden suç işler ki? Zaten şans onun tarafındadır ve bu şans rüzgarıyla başarıdan başarıya koşabilir.
Bugün sizlere aktaracağım konu aslında tam da bununla ilgili.
Ted Bundy Kimdir
Hem yakışıklı hem de başarılı bir hukuk öğrencisi olan Ted Bundy’nin sıra dışı dava dosyası hakkında kısa bir derleme yaptım. Bu yargılama tarihsel anlamda da Amerika ‘da ilk televizyonda yayınlanan yargılamasıdır.
Ted Bundy’nin Amerika’nın en ünlü seri katili olmasından veya cinayet süreçlerinden veya yaşadığı kötü çocukluğuyla ilgili bilgiler dışında yargılanma süreci sırasındaki toplumsal tutum hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.
Öncelikle onlarca kişinin katili olan Ted, yakışıklılığı ve kendine olan güveniyle diğer seri katil prototipinden ayrılmaktadır. Şöyle ki ilk yakalandığında masum olduğuna karar verilip bırakılmıştır.
Uzun süre içinde hiçbir şiddet barındırmayan romantik bir ilişki yürütmüş ve terkedildiğinde büyük duygusal acılar çekmiştir. Eğitimin ve diğer insanlarla iyi iletişim kurmanın birini daha iyi daha ahlaklı yapmayacağının kanıtı olan bu seri katil dava sürecinde savunma avukatlarını beğenmeyip kendi davasına avukatlık yapmıştır
Dava sırasında popülaritesi o kadar artmıştır ki, büyük bir kadın hayran kitlesine sahip olmuştur. Yapılan sokak röportajlarında onun suçlu olduğuna inanamayan kadınların olması gerçekten hayret verici bir durumdur.
Yakışıklı olmasının yanı sıra 120 puanlık IQ ile de ön plana çıkmaktadır. Kurbanlarını şiddetle değil vicdanlarına inerek ulaşmaktadır. Örneğin kolu alçılı yardıma muhtaç üniversite öğrencisi görünümüne bürünerek.
Ted Bundy ve Hayranları
Suçluluğu kanıtlandıktan sonra bile kadın hayranlarından yüzlerce mektup almıştır. (Kurban sayısı tam olarak bilinmese de en az kırk kadın olduğu söylenmesine rağmen.)
Hatta hapishanedeyken evlenip çocuk sahibi olması da yakışıklılığın ve zekanın insanlar üzerindeki gücünü tekrar göstermektedir.
Kendisiyle ilgili onlarca film ve kitap yazılmıştır. Zekâ ve Yakışıklılık yine bu yapıtlarda da ön plandadır.
Ted Bundy son ana kadar suçsuz olduğunu iddia etse ve geniş bir hayran kitlesi buna inansa da Jüri ve mahkemece suçlu bulunmuş ve idam cezasına çarptırılmıştır. Yargıç Edward Cowart idam kararını açıklarken yaptığı konuşma ders niteliğindedir.
idamınıza karar verilmiştir, ölene kadar vücudunuza mevcut sistemle elektrik verilecektir. Genç adam, kendinize iyi bakın. Bunu samimi olarak söylüyorum, kendinize iyi bakın. Şu anda yaşadığımız gibi, bu mahkeme salonunda insanlığın tamamıyla heba edildiğine tanık olmak bu salondakiler için trajedidir. Zeki, genç bir adamsınız. İyi bir avukat olabilirdiniz, arkamda çalıştığınızı görmek beni mutlu ederdi. Fakat ortak, yanlış yoldan gittiniz. Kendinize iyi bakın. Size karşı düşmanlık beslemiyorum, bunu bilmenizi isterim. Kendinize iyi bakın.
Hepimiz biliyoruz ki;Ted Bundy sıradan bir zekaya ve dış görünüme sahip olsaydı ne böyle bir ikon olabilecek ne de herkesin bildiği (evimizin seri katili) hatta sempati beslediği biri haline gelecekti.
Bu gerçekle ilgili Randi G. Fine ‘nın bir sözüyle yazımı noktalamak istiyorum.
Dış güzellik bir armağandır. İç güzellik ise bir başarı.
G. Fine
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!