İkizler Arasında Zor Seçim: Gracie ve Rosie Davası

İkizler Arasında Zor Seçim: Gracie ve Rosie Davası

Sokrates’e göre adalet “hem kendisi hem de verdiği sonuçlar bakımından iyi olan” ve “mutlu olmak isteyenin aradığı şeydir “olarak tanımlamıştır. Ama her hukuki karar mutluluk getirmez ve bazı trajedilerden kaçamazsın.

Anlatacağımız hikâye bakış açısına göre mutlu sonla bitiyor olsa da; sağlıklı çocuğu için diğerinden vazgeçer misiniz? sorusuna da yanıt veriyor.

Gracie ve Rosie 8 Ağustos 2000  yılında İngiltere’de siyam ikizi olarak doğmuşlardı. Her ailenin en mutlu olacağı gün kâbus onlar için başlamıştı. Çünkü siyam ikizlerinin aort, mesane ve dolaşım sistemleri birbirine yapışıktı. Rosie Gracie göre zayıf ve güçsüzdü. Doktorlar kızların ayrılmaması halinde aylar içinde öleceklerini düşünüyorlardı. Ama ayırmak Rosie’yi öldürecekti, Gracie ikizinin yaşam destek sistemiydi.

Peki asıl soru şuydu ne yapılmalıydı?

Bu konu üstüne birçok film yapılmış ve gözyaşları sel olarak izlenmiş olsa da; gerçeğin soğuk ve acı yüzü artık ailesine dönmüştü.

Aile için gerçekten durum zordu yaşadıkları ikilem olayları daha karmaşık hale getiriyordu. Koyu Katolik ve dindar aile tarama testlerinde ortaya çıkan yapışıklık duruma rağmen doğum sürecine devam etme kararı vermişler ve kürtajı düşünmemişlerdi. Gracie için Rosie’nin hayatı feda edilebilir miydi?

Gerçekler göz önüne alındığında cerrahi ayırma işlemi sırasında Gracie’nin hayatta kalma olasılığı %94, Rosie’nin ise hayatta kalma şansı hiç yoktu.

Aile kızlarının yapışık olarak yaşamasını karar verdi. Anne Rina “Geleceklerini Tanrı’nın ellerine bırakmanın daha iyi olacağına karar verdik” diyerek yaşadıkları ruh durumunu özetlemiştir.

Ancak bu konunun yargı ağı çok farklı bir noktadaydı. Başlangıçta bir yargıç ikizleri ayırmanın cinayet değil “pasif ötenazi” olacağına karar vermiştir. Temyiz mahkemesi bu kararı kabul etse de analizi reddetmiştir. Bunun yerine, gereklilik savunmasının kullanılabileceğini ve cerrahın, Rosie’yi öldürmek yerine Gracie’yi kurtarmak için operasyon gerçekleştireceği için “suçluluğu ima eden suç niyeti “olmayacağını savunmuştur. Özetle Üç Temyiz Mahkemesi de ikizlerin ayrılması gerektiğine karar vermiştir.

Aile ise bu noktada belki savaşacak gücü kendilerinde bulamadıklarından; belki de içten içe bu kararın gerçekten en doğrusu olduklarını bildiklerinden verilen karara direnmemişlerdir.

Sonuç:

Rosie, onları ayırmak için yapılan 20 saatlik bir ameliyattan üç ay altı gün sonra ,7 Kasım 2000 ‘de tahmin edildiği üzere ölmüştür.

Gracie ise bu ameliyatlar haricinde acı verici bir dizi ameliyat geçirmiştir. Şuan çok sağlıklı ve ileride doktor olmayı hedefliyor.

Yanıltıcı Reklamlar ve Hukuki Boyutu Konulu blog yazımız için tıklayınız.

İkizler Arasında Zor Seçim: Gracie ve Rosie Davası