Dreyfus Davası

Dreyfus Davası 1894 yılında vatana ihanet ve casusluk suçlamalarıyla, Yüzbaşı Alfred Dreyfus ‘un suçsuz yere yargılandığı ve ardından gelişen durumları kapsayan olaydır.

Dreyfus Davası Nasıl Başlamıştır

Dreyfus Davası Nasıl Başlamıştır

Dreyfus Davası Nasıl Başlamıştır

Olayın çıkış noktası Paris ‘te Alman Elçiliği ‘nde hizmetli olarak çalışan bir bayanın çöp kovasında bulduğu imzasız bir mektubu merkeze göndermesiyle başlar. Bulunan mektup Almanya askeri üssüne yazılmıştır. Mektubun içeriğine gelecek olursak Fransa Hükümeti ‘ne ait bazı gizli askeri belgelerdir. Fransa Hükümeti ‘nin başlattığı soruşturmada şüpheler Yüzbaşı Alfred Dreyfus un üzerine toplanır. Bunun nedeni mektuptaki el yazısının Yüzbaşı Dreyfus ‘un el yazısına benzerliğidir. Yüzbaşı yazının kendisine ait olmadığını söyle de kimseyi inandıramaz. Bunun üzerine Yüzbaşı 15 Ekim 1894 yılında tutuklanır. El yazısının benzerliği dışında somut bir delil bulunmamasına rağmen Şeytan Adası ‘nda müebbet hapis cezasına çarptırılır.

Bu süreçte Dreyfus un suçsuz olduğunu savunanlar ve Dreyfus ‘un yahudi kimliği üzerinden, yahudi düşmanları arasında yaşanan kavgalara, basın, ordu, hükumet ve aydınlar da dahi olur. Olay bu süreçten sonra haklı veya haksız sorusunun ötesine geçerek yeni tartışma konularının açılmasına neden olmuştur. Artık tartışılan konular demokrasi, hak, adalet ve ordunun görevlerini doğru bir biçimde yerine getirip getirmediği olmuştur.

Bu dava Fransa da siyasi açıdan bir çok fikirlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunlardan biri yahudi düşmanlığından kaynaklanan siyasi açıdan verilen kararların dinsel etkilere bağlı verildiğidir. Bunun ortadan kalkması için yönetimde din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini olmuştur.

1896 yılında olay tekrar gündeme gelir. Mektubu bulan hizmetli bayan, bir Alman subaydan Easterhazy adlı bir Fransız binbaşına yazılan mektup müsveddesini bulur. Yapılan araştırmalar sonucu Dreyfus ‘a ait olduğu iddia edilen el yazısının Easterhazy ‘e ait olduğu ortaya çıkar.
Bu bilgilerin ortaya çıkması sonucu dava tekrardan incelenmek üzere gündeme gelir. Easterhazy adına açılan dava oy birliği ile beraat kararıyla sonuçlanır.

Dreyfus Davası ve Emile Zola

Dreyfus Davası ve Emile Zola

Dreyfus Davası ve Emile Zola

Gerçek, yürüyor ve onu hiç bir şey durduramayacak.
(Emile Zola)

Olayın bu derece yankı uyandırmasındaki nedenlerden biri de 13 Ocak 1898 tarihli L’Aurore gazetesindeki J’Acusse (Suçluyorum) başlığı ile yayınlanan Emile Zola ‘nın Cumhurbaşkanı Félix Faure ‘a olan mektubu olmuştur.

Emile Zola bu yazısında Dreyfus Davası adına genel kurmay başkanı ve diğer yüksek rütbeli subayları görevini kötüye kullanmakla suçluyor, Dreyfus ‘un haksızlığa uğradığını ve tekrar yargılanması gerektiğini anlatıyordu. Bu sayede halktaki adalet duygusunu uyandıran Zola, halkın eylem ve toplantılarla Dreyfus ‘un tekrar yargılanmasını istemelerini sağlamıştır.

Bu olay üzerine ülkedeki aydınlar Zola ‘nın mektubunu destekleyecek nitelikte bildiriler yayınlamaya başlar. Gazetede yayınlanan yazı büyük bir ses getirir. Fakat Zola ‘ya ordudan gelen baskılar neticesinde orduya hakaretten dava açılır. Açılan dava sonucunda Emile Zola suçlu bulunarak mahkum edilir. Daha sonra İngiltere ‘ye sığınarak ülkeden ayrılır. Dava Dreyfus lehine sonuçlandığında tekrardan ülkesine geri döner.

1898 yılının Haziran ayında hükümet değişir ve Savaş Bakanlığı ‘ndan General Cavaignac yaptığı konuşmalardan birinde Yüzbaşı Alfred Dreyfus adına hazırlanan gizli dosyadaki belgelerin bazılarını okur. Easterhazy adına açılan davayı yürütmüş olan Yarbay Picquait, belgelerin sahte olduğunu ve bunları ispat edeceğini bildirir. Yarbay Picquait ‘in iddia etmesi üzerine Binbaşı Easterhazy tekrardan sorguya çekilir ve suçunu açıkça itiraf eder. Suçlu olan Binbaşı hapishaneye gönderilir. Gönderildiği hapishaneden intihar ederek hayatına son verir. Tüm bu olaylar Dreyfus davasının tekrar gündeme gelmesine neden olur.

Dreyfus Davası Sonucu

Dreyfus Davası Sonucu

Dreyfus Davası Sonucu

Yargıtay Yüzbaşı Dreyfus adına verilmiş kararı değiştirerek Fransaya geri getirilmesinin talep eder. Dreyfus Fransa ‘ya geri gelir ve askeri mahkemede tekrar yargılanır. Süren duruşmalar sonucunda Dreyfus tekrardan şuçlu bulunur. Bunun yanında bir takım hafifletici sebeplerin varlığı kabul edilir.

Aradan yedi yıl geçtikten sonra 1904 yılında yargıtay genel kurulu Savaş Bakanı olan General Andre davanın tekrar görülmesini talep eder. İki yıl sonra 1906 yılında Dreyfus beraat eder. On iki yıl önce suçlu bulunduğu için sökülen nişanları törenle tekrar takılır ve Legion’d Honneur nişanı kendisine takdim edilir.

Beyaz perdede Dreyfus Davası

  • Prisoner of Honor (1991),
  • The Life of Emile Zola (1937).

Dreyfus Davası ‘nın üzerinden yıllar geçse de hala hakkında konuşulan, çıkarımlar yapılmaya devam eden bir olaydır. Son olarak İlber Ortaylı 2014 yılında Dreyfus Davası ‘nı kaleme almış ve Balyoz Davası ile bazı noktalarda meteforlarda bulunmuştur.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir