Ben İşçi Soymam – Türkiye’nin İlk Banka Soygunu
Türkiye’nin ilk banka soygunu 1961 yılında Necdet Elmas tarafından gerçekleştirilmiştir. Hollywood filmlerinden alıştığımız “Eller yukarı. Kimse kımıldamasın bu bir soygundur” klişesi bu soygunda da yerini almıştır.
Peki Necdet Elmas kimdir?
Kendisi Konya doğumlu olup zengin olma hayalleriyle İstanbul’a yerleşmiş, Hukuk fakültesine girmiş, ancak ikinci sınıfa kadar devam edebilmiştir. Fakülte macerasından sonra Aziz Nesin’in ünlü hikayesi Sülün Osman karakteri gibi çok maceralı bir hayata yelken açmıştır.
Para kazanma hırsı onu yasa dışı yollara yönelmesine sebep olmuştur.
İlk suçu araba hırsızlığı olup bundan dolayı 11 yıl ceza almıştır. Ancak bir süre sonra hapishaneden kaçmayı başarsa da yakalanması kaçınılmaz sonuç olmuştur.
Sonrasında hastaneye sevk edilen Necdet Elmas tedavi sonrası ikna kabiliyetini kullanarak jandarmaları meyhaneye götürmüş ve ellerinden kaçmayı başarmıştır.
Sonrasında Buğday Bankası soyma girişiminde bulunmuş ancak başarısız olunca da rotasını bir benzin istasyonu yöneltmiş ve soygunu gerçekleştirmiştir.
Ancak en büyük işi Bank-ı Dersaâdet’i soymak olmuştur. Soygun sırasında yanında gözcü bulunduran Mustafa Elmas 165 bin 850 lirayı almış ve çalıntı Chevrolet arabasıyla kaçmıştır.
Soygun sırasında orda bulunan işçinin parasını almaması ve” Ben işçinin parasını almam” demesinin yanında kendinden emin, çok düzgün konuşan, iyi giyimli bu adam git gide halkın hafızasına girmeye başlamış ve halkın tüm ilgisi kendisine yoğunlaşmıştır.
İstanbul’un Gangsteri
Türkiye gündemini uzun süre meşgul eden bu soyguncunun bulunamaması üzerine Cumhuriyet Gazetesiaracılığıyla Amerika’dan dedektif dahi getirtilmiştir. Büyük bir ekiple aramaya devam eden Emniyet mensuplarına gazeteler aracılığıyla “The Gang Buster of İstanbul’ imzasıyla mektuplar göndermesi ve onları eleştirmesi bardağı taşıran son damla olmuş ve bu Gangsteri ihbar edene 100.000 TL ödül verileceği duyurulmuştur.
İnsan hayatında darbeler genellikle en yakınları ve çevresinden gelir. Bu olayda da bu genelleme bozulmamıştır. Gangster hem ev sahibi hem de arkadaşı olan Muzaffer Balçık tarafından ihbar edilmiş ve Darıca ‘da yakalanmıştır.
Yakalanma sonrasında işler daha ilginç bir hal almıştır. Polise bu şekilde dışarı çıkamayacağını söyleyerek sakal tıraşından sonra teslim olmuştur.
Basın toplantısında halktan ve Emniyet mensubundan özür dilemiştir.
Ted Bundy olayında yaşanan kadın sempatisi Necdet Elmas’ta da yaşanmış birçok kadın yakalandıktan sonra dövülmemesi için emniyeti telefon ile aramışlardır.
Hukuk fakültesi eğitimine güvenerek savunma görevini kendisi üstlenmek istemiştir. Savunmasını şu şekilde yapmıştır.
“Duruşmalar sırasında mahkemenizi incitecek bir şey söyledimse bunu haleti ruhiyeme atfetmenizi rica ederim. Suçta bir kasıt aranırsa benim bu suçta bir kastım yok. Suç bir kir, ceza ise banyodur. Ben bu banyoda yıkanacağım. Banyonun dozu fazla kaçırılırsa bu banyo fayda değil zarar tevlit eder. İleride bir kitap yazıp durumu efkarı umumiye arz edeceğim. Müdafaalar tali derecede kalır. Esas müdafaanın vicdanlarınızda yapılmasını istiyorum. Adalet önünde boynum kıldan incedir.”
Bu savunma çok etkili olmayacak ki 20 yıl hapis cezası almış ve 1974 genel af ile özgürlüğüne kavuşmuştur.
Tahliye sonrasında bambaşka bir insan olan Necdet Elmas, büfecilik yaparak geçimini sağlamış ve hapishane isyanında mahkumlar ve hapishane yönetimi arasında arabuluculuk görevini üstlenmiştir.
Her ne kadar cezasını çektikten sonra normal bir hayata devam etse de geçmişin izleri her zaman önüne gelmiştir.
2017 yılında Antalya’da vefat etmiştir.
Cezaevinden Avukatlığa Uzanan Yol merak ediyorsanız tıklayabilirsiniz.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!