Adaletsiz Bir Yargılama Şikago Yedilisi

Adaletsiz Bir Yargılama Şikago Yedilisi

Amerika Birleşik Devletli(Devleti) tarihinde hiçbir zaman barışçıl bir dış politika izlememiştir.

Bunun sonucunda hem dünya tarihini biraz daha kanlı hale getirmiş; hem de binlerce insana türlü acılar yaşatmıştır.

Dış Politikalarında izledikleri agresif tutum sonucunda halkının verdiği tepkilere de yine aynı oranda tepki vermiştir. Kendi mükemmel sinema endüstrisi olan Hollywood her ne kadar kahramanlık güzellemeleri yapan savaş filmlerine ağırlık verse de; günümüzde artık bu ezberler bozulmaktadır. Netflix geçtiğimiz aylarda Şikago Yedilisi’nin Yargılanması adlı filmi platformlarında sunmuştur.

Bu yazımızda gerçek hayat hikayesini anlatan bu filmin perde arkasını ve bir yargılanmanın ne kadar yanlı olabileceğini göreceğiz.

1954 yılında başlayan Kuzey ve Güney Vietnam arasındaki savaş, dünyanın güçlü ülkelerinin iştahını kabartmıştı. Önce savaşa Kuzey Vietnam’ın yanında yer alan Sovyet Rusya ve Çin dahil oldu. Amerika buna kayıtsız kalamazdı. 1965 yılında 100 bin askerini Güney Vietnam’ı savunmak üzere göndereceğini açıkladı.

Hava saldırılarıyla başlayan savaş sürecinde Kuzey Vietnam’a kayıplar yaşatsa da; kendi tarafındaki kayıpların gitgide artmasıyla Amerikan halkından sesler yükselmeye başladı. (Gerçi kayıplardan önce sesler yükselmeye başlamalıydı.). Uluslararası arenada Amerika’nın verdiği kayıplar şaşkınlık yaratıyordu. Kendi halkı tarafında protestolar gitgide artmaya başlıyordu.

Amerika savaş politikasını sertleştirdikçe artık işkenceler, köy baskınları ve düşünmek bile istemeyeceğimiz şiddet görüntüleri sıradanlaşmaya başlamıştı. Kamuoyunun desteğini kaybetmeleri hem savaşın seyrinde yaşadıkları başarısızlık hem de verdikleri maddi kayıpların doğal bir sonucuydu.

Sivil Toplum Örgütleri Vahşete Kayıtsız Kalmamıştır

MOBE, SDS ve Yippies gibi sivil toplum örgütleri; üyelerini yaşanan vahşeti protesto etmek amacıyla Şikago’ya çağırmış. Ve bu ABD için bir dönüm noktası olmuştur.

Toplanan binlerce insanı durduracağını zanneden Amerika Hükümeti; üç günlük sokağa çıkma yasağı ilan etmiş olsa da bu yasak bir karşılık bulmamıştır. 12 bin polis, 7500 asker ve muhafızla Grand Park’ta toplanan göstericilerle yaşanan arbede de birçok insan ağır yaralanmıştır. 600 kişi de tutuklanmıştır.

Şikago olayları olarak adlandırılan bu gösterinin soruşturulması amacıyla büyük jüri toplanmıştır.

Başkanlığını William J. Campbell yaptığı jüri 200‘e yakın tanık dinledi.

 Jüri bu olay neticesinde 600 kişi arasında sekiz kişiyi olaylardan sorumlu tutmuştur. Yani aslında Şikago sekizlisi olarak bu yola baş konulmuş; sonrasında Bobby Seale mahkeme taşkınlık yaptığı gerekçesiyle 48 ay hapis cezasına çarptırılarak gruptan ayrılmıştır.

Kalan yedili ise;

İsyanı kışkırtmak, İsyanı organize etmek, tanıtmak, teşvik etmek ve sürdürmek, Ayaklanmanın devamını sağlamak, İsyancılara yardım ve yataklık etmek suçlamalarıyla yargılanacaktı.

1969 ‘da Yargıç Julius Hoffman başkanlığındaki mahkeme film sahnelerini aratmayacak nitelikteydi. Rennie Davis, David Dellinger, John Froines, Tom Hayden, Abbie Hoffman, Jerry Rubin, ve Lee Weiner

Belki de hayatlarını derinden sarsacak adaletsiz bir yargılanmanın ortasında kaldılar.Yargıç o kadar önyargılıydı ki; Jüriye sanıkların lehine olan kanıtları (kanıtların) dahi gösterilmesine izin vermedi.

Sanık avukatları da bu öfkeden nasiplerini almışlardı. Avukatlar mahkemeye hakaret suçundan hapis cezası almıştır. Hem sanıklar hem de avukatları sürekli mobbinge uğramışlar ve artık daha da ileri gidilmiş. (nokta olmalı) Yargıç, Bobby Sale’nin ağzını tıkaçla kapanmasına kadar bu tavrı tırmandırmıştır.

Toplum psikolojisi ise bu tutuma karşı ters işlemekte ve Şikago Yedilisi halkın sempatisini kazanmıştır. Mahkeme sonuçlandığında yedili ve avukatları 159 ayrı suçtan 4 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çaptırılmıştır. Bu cezanın adil bir yargı çerçevesinde gerçekleşmediği gerçeği aşikârdır. Ana akım medyanın bu durumu gündemde tutması işe yaramış 1970 yılında; Yedili aleyhindeki mahkûmiyet ve hakaret suçlamaları temyiz üzerine bozulmuştur.

Yargıç Hoffman önyargılı olmasının yanı sıra sanıkların avukatlarının telefonlarını dinlettirdiğinin ortaya çıkması da kararın bozulmasında etkili olmuştur.

Bu olaydan sonra hayatlarını ayrı kulvarda devam eden yedili arasında en dramatik son Abbie Hoffman’ a aittir. Kokain ticareti yapmakla suçlandıktan sonra hapse girmemek için kaçak hayatı yaşayan Hoffman, 1989 yılında intihar ederek hayatına son vermiştir.

WhatsApp Rekor Ceza ile Sarsıldı Konulu blog yazımız için tıklayınız.

Adaletsiz Bir Yargılama Şikago Yedilisi