Hukuku Müzik Açısından Görmek
Hukuku Müzik Açısından Görmek
Çoğu kişi hukuk ve sanatın ortak noktalarının çok az olduğuna inanmaktadır. Çünkü hukuk yapısı gereğiyle, sanat gibi duyguları ortaya çıkarmakta yetersiz, oldukça biçimcidir. Ancak, bu yazı farklı bir resim sunmayı amaçlamaktadır. Müziğin hukukla bağlantılarını keşfederek nihayetinde hukuk ve müziğin benzerliklerini ortaya çıkaracağız.
Kesin etimolojisi belirsiz olmakla beraber, müzik kelimesi Yunanca “musike” kelimesinden türemiştir. Bu kelime yaygın olarak “techne” ile ilişkilendirilen ve kelimenin tam anlamıyla “Sanat Tanrıçalarının Sanatı” olarak tercüme edilmiştir. Yunan mitolojisinde bilimi, edebiyatı ve sanatı simgeleyen, ilham veren ve onları koruyanlar ise dokuz güzel genç kadın ile somutlaşan “Dokuz Tanrıça”ydı. Onlar belirli bir sanata değil, tüm sanatlara atıfta bulunurlardı.
Müzik aşk şarkılarından dine, politikaya ve savaşa kadar yaşamı etkileyen uluslararası bir kilit noktadadır. Farklı kültürler için, farklı şeyleri ifade eden sürekli değişen bir manzaradır. Müziğin hedefi hala bir şekilde tartışmalı olmasına rağmen; duyguları ortaya çıkarmak ve dinleyicilerin ve bestecilerin ruhunu yükseltmektir. Hukuk ise toplumu ve içinde yaşayan bireyleri düzenlemek, yapılandırmak ve disipline etmek için kurallar dizisidir. Zıt yapıları nedeniyle, hukuk ve müzik arasındaki ilişkiyi bir tezat olarak algılayabiliriz. Ancak görünüşlerin ötesine bakmak, her iki disiplinin gerçek özünü daha derinden keşfetmek için çaba gösterirsek; farklı olan bu iki alan arasında ne kadar çok benzerlik olduğunu bulabiliriz. Bununla birlikte ne kadar çok benzetme yapacağımızı keşfetmek de bizi şaşırtabilir.
Hukuk ve Müziğin Benzerlikleri
Müzik yaratıcı ve titiz bir sanattır. Hukuk da yasal düşüncenin hayal gücüne dayalı ve titiz olması gereken bir alandır.
Hukuk yazılı metinleri, müzik sesleri kullanmaktadır. Fakat bir yasa koyucu yasal metin yazarken; bir sanatçı ise bestesini oluştururken oldukça kesin tekniklere ve kurallara bağlı kalır. Çünkü sesler ancak belirli yasalara ve armoniye göre düzenlendiğinde müzik haline gelir.
Benzerlikler arasından bir diğeri, yasal düşünme ve sanatsal yaratıcılık konusudur. Çok sayıda tanınan besteci ve müzisyen hayatlarının bir noktasında hukuk eğitimi almıştır. Handel, Schumann, Tchaikovsky, Stravinsky, Bartok ve Sibelius sadece birkaç örnektir. Bu bir tesadüf değildir. Müziğe ve hukuka ilgi duyan zihin türü arasındaki benzerlikleri bize göstermektedir.
Hukuk ve müziği buluşturan bir diğer unsur, duygularla ilgilidir. Müziğin temel amaçlarından biri hem yorumcuda hem dinleyicide derin duygu ve hisler uyandırmaktır. Hukuk, yaygın olarak teknik bir disiplin olarak görülse de duygusallıktan tamamen muaf değildir. Örneğin bir avukat bir ceza davasında etkili bir şekilde görüşünü yansıtırken, yargıç üzerinde derin duygular bırakıyor.
Sonuç:
Görünüşte birbirinden uzak olan iki alan arasında bulunan birçok benzerliğe yazımızda değindik. Hukuk ve müzik arasında aşılmaz bir mesafe vardır. İkisi üzerinde kapsamlı bir araştırma yaptığımızda çok fazla benzer yanları ortaya çıkmaktadır. Bir müzisyen ve bir avukat aynı şekilde çalışmıyorlar olsalar bile aynı amaca hizmet etmektedir.
Avukatlar İçin Müzik Önerileri konulu blog yazımız için tıklayınız.
Hukuku Müzik Açısından Görmek
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!