Fotoğrafta Saklanan Deliller: Olay Yeri inceleme
Fotoğrafta Saklanan Deliller: Olay Yeri inceleme
Fotoğrafta Saklanan Deliller: Olay Yeri inceleme; Bir resim bin kelimeye bedeldir ve bu durum özellikle olay yeri fotoğrafçılığında geçerlidir. Fotoğraf, tüm suç mahallerinin temelidir ve önceliğe sahiptir. Fotoğraflar ve suç eskizleri bir suç mahallini temsil etmenin en etkili ve en basit yoludur. Bunlar en çok suçun işlendiği yerdeki kanıtlarla önemli parça ve parçaları sağlamada faydalıdır. Olay yeri fotoğrafçılığının amacı, olay yerinin ve ilgili alanların orijinalini kaydederek; olay yerinin mevcut fiziksel kanıtların gerçek ve doğru bir kaydını sağlamaktır.
Adli Fotoğrafçılık Nedir?
Adli fotoğrafçılık veya adli görüntüleme olarak da adlandırılan olay yeri fotoğrafçılığı, bir kaza veya olay yerinin doğru bir temsilini üretme sanatıdır. Olay yeri fotoğrafçılığı, olay yerindeki kanıtların toplanmasında önemli bir husustur. Kurbanların görünümünü ve yerini, ayak izlerini ve diğer fiziksel kanıtları belgeler. Sistematik bir süreç olduğu için diğer fotoğraf türlerinden farklıdır. Fotoğrafçılar, fotoğraf çekerken çok özel unsurları yakalamalıdır. Suç mahalli fotoğrafları genellikle bir mahkeme salonunda kullanılacağından; belirli unsurları açıkça göstermeli ve suç faaliyetinin kovuşturulmasında yararlı olan belirli bilgileri sağlamalıdır.
Başarılı bir soruşturma için bir suç mahallinin kesin olarak belgelenmesi çok önemlidir. Suç mahallinde çekilen fotoğraflar, olay yerini görenler ve mahkemeler gibi görmeyenler için referans teşkil edeceğinden; mümkün olduğunca tarafsız, net ve doğru olmalıdır. Fotoğraf, mahkemede verilen kararda önemli bir role sahiptir. Çünkü resimler sahneyi olduğu gibi temsil eder.
Fotoğrafın nihai amacı, mahkemede kullanmak üzere suç mahallini temsil etmektir. Bu bağlamda olay yeri fotoğrafçıları; fotoğrafların soruşturma için değerli ve mahkemelerde kabul edilebilir olduğunun bilincindedir. Dolayısıyla yüksek kaliteli teknik fotoğraflar çekmeye özen gösterirler. Teknik fotoğrafların amacı, görünüm veya nesne hakkında mümkün olduğunca fazla ayrıntı göstermektir.
Tarihi
Olay yeri fotoğrafçılığı ilk olarak hem ceza adaleti sisteminin hem de fotoğraf teknolojisinin modernleştiği; on dokuzuncu yüzyılın sonlarında ve yirminci yüzyılın başlarında başladı. Fotoğraflar, suçları belgeleme ve soruşturmaya getirdiğine inanılan doğruluk nedeniyle kolluk tarafından kullanılmaya başlandı. Suç fotoğrafçılığı, dünya çapında polis ve hükümet güçleri tarafından benimsenmeden önce 1840’larda Belçika’da; 1850’lerde Danimarka’da suçluların belgelenmesiyle başladı.
1800’lere ait fotoğraflar herhangi bir teknik düzenlemeye sahip değildi ve çoğunlukla deneyseldi. Mahkûmları hücrelerinde ya da tek başına otururken resmediyordu. Bu fotoğraflar amatör fotoğrafçılar tarafından çekildi. Bunlar genellikle polisler veya diğer hapishane görevlileriydi. Ancak 1870’lere gelindiğinde birçok ülke suçluları da fotoğraflıyordu. Bu iş için profesyonel fotoğrafçılar istihdam edilmeye başlandı. Bu dönemden çıkan fotoğraflar, günümüzde kullanıldığını gördüğümüz sabıka fotoğraflarının ilk örnekleridir.
Fotoğrafın Gücü
Fotoğrafın tarihi, mecranın ne pasif bir sanat ne de statik bir pratik olmadığının güçlü bir hatırlatıcısıdır. Fotoğraf, değişen kültürel değişimler ve izleyici algıları ile doludur. Başka bir deyişle, bir fotoğrafa baktığımızda bize sunulan görüntü önceden edinilmiş kavramları pekiştiren; dünyaya ilişkin algılarımızı şekillendiren zihinsel nesnelere dönüşür.
Fotoğrafın, zaman içinde “doğru” bir anı yakaladığı için izleyicinin herhangi bir öznelliğini ortadan kaldırdığına inanılıyordu. Bununla birlikte fotoğrafın, resim ve çizim gibi daha önceki temsil teknolojilerinin zayıflıklarına ve yozlaşmasına bir çare ve çözüm olduğu düşünülüyordu. Görgü tanıklarının ifadelerine güvenerek, bugün özellikle fotoğrafçılık yoluyla dünyanın doğru bir resmini sunduğunu söyleyebiliriz.
Fransız fotoğrafçı Alphonse Bertillon, suçluların fotoğraflarının doğru olması için onları çekmenin standart bir yolu olması gerektiğini fark eden ilk kişiydi. Bu yol, ölçek ve açıların kullanılmasını içeriyordu. Deneklerin ışıklarının iyi bir şekilde yansıtılmasını; tam yüz ve profilden kulak görünecek şekilde fotoğraflanması gerektiğini belirtti. Bu tanımlar şu anda bize tanıdık geliyor; çünkü bugün sabıka fotoğrafı, pasaport ve kimlik kartı çekmek için kullanılanlarla aynı.
Sonuç
Adli görüntüleme alanı, on dokuzuncu yüzyılın ortalarındaki başlangıcından bu yana uzun bir yol kat etti. Yine de birincil uygulaması olan, bir tanığın ifadesini göstermek için görüntülerin kullanılması, hala adli bir iş akışında fotoğrafçılığın temel taşıdır. Görüntü analizi, renkli fotoğrafçılık ve dijital görüntülemenin tanıtılması, yeni araçlar sağladı ve görüntüleme yeteneklerini genişletti.
Suç Davranışını Etkileyen Faktörler Konulu blog yazımız için tıklayınız.
Fotoğrafta Saklanan Deliller: Olay Yeri inceleme
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!