Osmanlı Devleti’nde Danıştay Sistemi

Osmanlı Devleti’nde Danıştay Sistemi

Cumhuriyetin ilanı sonrası Danıştay olarak değişecek olan bu kurum Osmanlı Devleti’nde var olan bir yapıydı. Bugünkü Danıştay sistemine denk gelen yüksek yargı kurumu Şura-yı Devlet 10 Mayıs 1868 yılında kuruluyor. Aslında çok daha önce bu kurumun temelleri II. Mahmut tarafından; 1837 yılında Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye adlı yüksek mahkemenin kurulması ile atılıyor. 1868 yılına gelindiğinde ise Meclis-i Vâlây-ı Ahkâm-ı Adliye; Danıştay görevi için Şura-yı Devlet ve Yargıtay görevi için Divan-ı Ahkâmı Adliye olarak ikiye ayrılıyor. Böylece yasama ve yargı birbirinden ayrılıyor.

Şura-yı Devlet

Bu yargı organına diğer yargı organından farklı olarak hem “kanun tasarısı” hazırlama hem de “yargı” görevi verilmiştir. Ama 1876 Kanuni Esasi ile “Hükümet ile eşhas beyninde mütehaddis davaları” görmek ve çözümlemek görevi genel mahkemelere bırakılarak görev alanı çok sınırlı hale getirilmiştir. 1922 yılına kadar görev yapmış olan Şura-yı Devlet 669 sayılı Kanun ile yerine Danıştay kurulmuştur.

Danıştay

6 Temmuz 1927 yılında görevine başlayan Danıştay; idari yargı alanındaki en yüksek görevli mahkemedir. Aslında adında anlaşılabileceği gibi idare hukukunu ilgilendiren konularda diğer devlet kurumlarına görüş bildiren ve idare ve vergi mahkemelerinin davalarında ilk derece mahkemesi sıfatıyla davalara bakan mercidir. Aynı zamanda temyiz mercidir.

Temyiz merci olarak görevi; bir hukuk kuralının yanlış uygulanması veyahut uygulanmaması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılık denetimini yapmakla sınırlıdır.

Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar için verdikleri kararlar hakkında, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Danıştay’a temyiz başvurusu yapılabilen davalar;

Madde 46 – (Değişik: 18/6/2014-6545/20 md.)
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla bakmakla görevli olduğu davalar;

Madde 24 – (Değişik : 2/6/2000 – 4575/2 md.)

c) Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,

d) Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere,

e) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere,

f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine,

Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.

Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar.

Osmanlı Devleti’nde Danıştay Sistemi

Osmanlı İmparatorluğu’nda Kadılık Sistemi adlı yazımızı okumak için tıklayınız

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir