Sömürgeciliğin Hukuki Altyapısı ve Yasal Köken
Sömürgeciliğin Hukuki Altyapısı ve Yasal Köken
Sömürgeciliğin Hukuki Altyapısı ve Yasal Köken; Sömürgecilik, bağımlı bir bölge veya halk üzerinde tek bir gücün kontrolü olarak tanımlanmaktadır. Pratikte sömürgecilik, bir ülkenin başka bir ülkeyi şiddetle işgal etmesi ve kontrolünü ele geçirmesi; toprağın kendisine ait olduğunu iddia etmesi ve insanları bu topraklarda yaşaması için göndermesidir. Sömürgecilik ve emperyalizm terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanıyor olsak da bunlar aynı şey değildir. Emperyalizm bir ulusun diğer alanların siyasi, ekonomik, kültürel yaşamı üzerindeki gücünü; kontrolünü genişleten bir dizi politikadır. Yani, sömürge projelerini yönlendiren ideoloji veya mantık olarak algılanmaktadır.
Sömürgeciliğin Tarihi
Kayıtlı tarihte iki büyük sömürgecilik dalgası vardı. İlk dalga 15. yüzyılda, Avrupa’nın Keşif Çağında başladı. Bu süre zarfında, İngiltere, İspanya, Fransa ve Portekiz gibi Avrupa ülkeleri; Kuzey ve Güney Amerika’daki toprakları sömürgeleştirdi. Sömürgeci yayılmanın ilk dalgasının motivasyonlarını Tanrı, Altın ve Zafer olarak gösterebiliriz.
Tanrı: Misyonerler Hristiyanlığı yaymanın ahlaki görevleri olduğunu düşündüler; daha yüksek bir gücün onları sömürgecilerin ruhlarını kurtardıkları için ödüllendireceğine inandılar.
Altın: Sömürgeciler kendi ekonomilerini desteklemek için diğer ülkelerin kaynaklarını sömüreceklerdi.
Zafer: Avrupa ulusları çoğu zaman en fazla sayıda koloniyi elde etme şanı için; birbirleriyle rekabet edeceklerdi.
İkinci sömürgecilik dalgası 19. yüzyılda Afrika kıtasını merkez alarak başladı. Afrika için İngiltere, Fransa, Portekiz, İspanya gibi Avrupa ülkeler Afrika kıtasında keyfi sınırlar yarattılar; kendileri için geniş araziler talep ettiler. Bu yapay sınırlar; kültürel grupları bölerek kıtada yıkıcı sonuçlara yol açan şiddetli etnik gerilimlere neden oldu. Yerli siyasi, ekonomik ve sosyal kurumlar, aşağı kabul edilen geleneksel yaşam biçimleri gibi yok edilmiştir.
En acımasız sömürge rejimleri arasında ise “Kongo Kasabı” olarak bilinen Kral II. Leopold yönetimindeki Belçika vardı. Kongo halkına karşı güçlü belgelenmiş şiddet eylemleri, tahmini 10 milyon ölümle sonuçlanmıştır.
Yasal Köken
Dünyadaki tüm hukuk sistemlerinin ortak hukuk ailesine ya da medeni hukuk ailesine ait olmasının nedeni; Avrupalı güçlerin kendi hukuk sistemlerini sömürgelerine dayatmasıdır. Egemen sömürgeci gücün kimliği olarak anlaşılan sömürge tarihi ile neredeyse tamamen uyumludur. Bununla birlikte, yasal rejim, çeşitli sömürge güçleri arasındaki birçok farklılıktan sadece biriydi. Sömürgeci güçler eğitim, halk sağlığı, altyapı, Avrupa göçü; ve yerel yönetişim ile ilgili politikalarında farklılık gösteriyordu. Ayrıca sömürgeci güçler kolonilerini rastgele seçmediler. Bu nedenle koloniler iklim ve doğal kaynaklar gibi özelliklerde farklılık göstermiştir.
Hukuki köken literatürü, Fransız kolonilerinin Fransız medeni hukukunu miras aldığı; İngiliz kolonilerinin ise İngiliz ortak hukukunu miras aldığı gerçeğine odaklanır.
Eski sömürgeler genellikle yasal sistemlerini kendilerini sömürgeleştiren ülkeden alırlar, yani sömürge ve yasal köken örtüşür. Özellikle, hiçbir eski İngiliz kolonisinde artık bir medeni hukuk sistemi yoktur. Ayrıca hiçbir Fransız (veya diğer kıta Avrupası) kolonisinde artık bir ortak hukuk sistemi yoktur.
Coğrafi Konum Savaşı: Arktik Bölgesi konulu blog yazımız için tıklayınız.
Sömürgeciliğin Hukuki Altyapısı ve Yasal Köken
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!