Vincent Van Gogh : Mahkumlar Çemberi Tablosu

Vincent Van Gogh : Mahkumlar Çemberi Tablosu

Vincent Van Gogh Hollanda asıllı post-emperyonist (yeni izlenimcilik) bir ressamdır. Van Gogh aslında sanatla uğraşmayı sevmezdi. Dahası, 1874’te Londralı bir kız tarafından aşkı reddedilince hayata bakışı karardı. İnsan sevgisine olan arzusu ve inancı engellenerek, giderek yalnızlaştı. Zaman geçtikçe yaşadığı olumsuzluklardan dolayı umutsuzluğa kapılarak çizmeye başladı. 1880 yılında gerçek bir sanatçı olarak mesleğini keşfetti. Amacı sanat yoluyla insanları teselli etmekti. Van Gogh’un en bilinen eserleri “Yıldızlı Gece” ve “Ayçiçekleri” olsa da biz bu yazıda “Mahkumlar Çemberi” adlı eserinden bahsedeceğiz.

Vincent Van Gogh 2

Mahkumlar Tablosu İncelemesi

Tablo, dikey bir konfigürasyona sahiptir. Van Gogh, bu dik yapıyı avlunun sınırlı alanını vurgulamak için kullanmıştır. Ayrıca, duvarlar son derece yüksek ve aşılmaz olduğu için hapishanenin azami şekilde kapatılmasına da vurgu yapmaktadır. Çizimde üç ana unsur mevcuttur. Bunlar; beton duvarlar, zemin ve insanlar. Renkleri ise yaratıcı bir şekilde kullanmıştır. Resmin odak noktası olan mahkumlar, soluk yeşil ve kahverengi giysiler içindedir. Sürekli dairesel hareket ederler. Giysiler vücutlar ile orantılı değildir ve büyük beden görünümü vermektedir. Pantolonları kırışık ve yırtık görünür. Resimle ilgili diğer bir detay ise tepede birbirine yakın iki kelebektir. Bu kelebekler yine de kasvetli bir dünyada umut sembolüdür. Çaresizliği ve bir kurtuluş arayışı olarak bunu tanımlayabiliriz.

Ayrıca tablo, Stanley Kubrick’in Otomatik Portakal filminde önemli bir sahneye ilham olmuştur. Aynı tablodaki gibi dairesel hareketler çizen mahkumlar filmin bir noktasında yer almıştır. Kubrick bu sahne ile tabloyu yeniden yaratmıştır.

Vincent Van Gogh 3

Tablo’nun Ortaya Çıkış Süreci

Van Gogh bu tabloyu özellikle hayatının sıkıntılı bir döneminde ortaya çıkarmıştır. O zamanlar Saint-Remy’deki akıl hastanesinin boğucu çevresini terk etmek için ciddi şekilde depresyonda ve çaresizdi. Fiziksel olarak kapana kısılmış ve zihinsel olarak kontrolünün ötesinde sürekli bir akıl hastalığı döngüsüne kapılmıştı. Tabloda aslında kendi ruh halini resmettiğini söyleyebiliriz. Hayatını bir hapishane ve kapalı bir çember olarak ifade etmiştir; yani kendi zihninde bir tutsaktır. Tabloyu yaptıktan kısa bir süre sonra; yalnızlığının üstesinden gelemeyeceği ve iyileşmeyeceği konusunda umutsuzluğa bürünerek hayatına 37 yaşında son vermiştir. Mahkumlar Çemberi tablosunda da 37 tane figür kullanmıştı.

Van Gogh, sanat kariyeri 1880-1890 yılları arasında çok kısa sürmüş olsa bile büyük etkiler bırakmıştır. Ancak bu büyük etki ölümünden sonra olmuştur. Tablo ise günümüzde Rusya’da Puşkin müzesinde sergilenmektedir.

Bu Yüzyılın Yaratıcı Sanat Hırsızları konulu blog yazımız için tıklayınız.

Vincent Van Gogh : Mahkumlar Çemberi Tablosu

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir