İlk Kadın Avukat – Süreyya Ağaoğlu
KolayOfis Tarih bölümünde bu kez , Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın avukatı ve kadın hakları savunucusu olan Süreyya Ağaoğlu ‘nun yaşamına ilişkin bilgileri sizler ile paylaşacağız. Süreyya Ağaoğlu 1903 yılında Şuşa ‘da doğmuştur ( Şuşa , 1992 yılında Ermenistan tarafından işgal edilmiş ve o günden bu yana fiilen hiç bir dünya ülkesi tarafında tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ne , resmi olarak Azerbaycan topraklarında yer alan bir şehirdir.) . 29 Aralık 1989 tarihinde de İstanbul da vefat etmiştir.
Süreyya Ağaoğlu Hayatı
Süreyya Ağaoğlu ve ailesi 1910 yılında Türkiye’ye göç eder. Babası Ahmet Ağaoğlu görevleri ve konumu itibari ile Ankara’ya göç etmek durumunda kalır. Atatürk ve silah arkadaşları ile samimi olan ve aydın kesim arasında sevilen bir kişi olan Ahmet Ağaoğlu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte Basın ve Yayın Genel Müdürlüğü konumuna geçmiştir. Süreyya Ağaoğlu babasının konumu ve teşviklerini de başarılı bir şekilde değerlendirerek İstanbul Kız Lisesi’nde okuma hayatını devam ettirir. 1920 yılında okulunu bitirdikten sonra, hukuk sevgisi nedeni ile hukuk fakültesine yazılmaya karar verir. Ancak o yıla kadar herhangi bir kız öğrencinin hukuk fakültesinde öğrenim hayatını devam ettirdiği görülmemiştir. Yoğun uğraşlar sonucunda kendine okula kabul ettirir ve yaşanabilecek problemlerin önüne geçebilmek için de iki kız arkadaşını daha okula kayıt yaptırması için ikna eder. Böylece 1921 yılında ilk kez bir kız öğrencinin hukuk fakültesinde eğitim alması gerçekleşir. Süreyya Ağaoğlu başarılı eğitim dönemi sonrasında 1925 yılında Darülfünun hukuk fakültesinden mezun olur. Yapmış olduğu bu başarılar sadece ülkemizde değil, tüm dünyada ses getirir. Amerikanın ünlü ve en zengin ailelerinden biri olan Rockfeller ailesinin kurmuş olduğu Rockfeller Foundation
tarafından Paris Uluslararası Enstitüsü’nde 3 aylık burs imkanı sağlanır. Ancak yasal düzenlemeler ve izinler sağlanamadığı için bu fırsatı kaçırır. Mezun olduktan sonra babasının da desteği ile Ankara’da Şurayı Devlet Tanzimat Dairesi iş hayatına başlar. Burada geçirdiği ikinci yılın sonrasında (1927 yılında) Ankara Barosu’na başvurunu yapar ve baroya kayıt olur. 1928 yılında ise serbest avukatlık ruhsatını alarak resmi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın avukatı olarak tarihe geçer. İlerleyen yıllarda İstanbul’un kozmopolitik konumu sebebi ile Ankara Barosu’nda ki kaydını İstanbul Barosu’na nakil eder (1936 yılında). İstanbul Barosu’na arkadaşı olan Beyhan Nil ilk kadın avukat olarak kaydını 1928 yılında yaptırmıştır. Bu sebeple Süreyya Ağaoğlu İstanbul Barosu’nda kayıtlı olan ikinci kadın avukat olmuştur. İstanbul’da görev aldığı sürece yine ilklere imza atmaya devam eder. Başarılı çalışmaları sayesinde Londra’da ismi duyulur ve Edwards – Edwards firmasının Türkiye Hukuk Müşaviri görevine getirilir. Bu görev süresince 6 ay İstanbul’da ve 6 ay Londra’da çalışma hayatını sürdürür. Londra’da olduğu sürece bir çok inceleme yapar ve Kadın Hakları üzerinde görüşmeleri ve konuşmaları Colombia Radyosu’nda yayınlanır. İlerleyen yıllarda Amerika’da Kadın Hukukçular Birliği‘ne üye olur. Türkiye’de yaşanılan problemlerin ve çözümlerine ilişkin olarak yapılması gereken hamleleri bu birlik içinde değerlendirir ve çözüm yollarına ulaşır.
Süreyya Ağaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nde kadın haklarının kazanılmasında ve ilerlemesinde büyük rol oynamıştır. Sadece ilk kadın avukat rolü ile değil avukatlık mesleği ve özel hayatında yapmış olduğu çalışmalarla birlikte, kadın haklarının arttırılması ve savunulmasında ilklere imza atmıştır. Kurmuş olduğu vakıf ile bir çok kız öğrenciye burs ve benzeri imkanlar sağlayarak, onlarında eğitim ve öğretim hayatlarını rahatlıkla geçirebilmelerini hedeflemiştir. Süreyya Ağaoğlu yaşamını yitirdikten sonra bile halen dahi hizmete devam eden Süreyya Ağaoğlu Çocuk Dostları Derneği burs ve yurt imkanları ile kamu statüsünde hizmetlerine devam etmektedir.
Kadın hakları savunucusu olarak dünya çapında tanınmış bir kimliğe sahip olan Süreyya Ağaoğlu’nun başından geçen en popüler hikayeyi de sizlerle paylaşmak isteriz.
Bir arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığı’nda staja başlar.. İlk günlerin heyecanı geçince, bir sorunla karşılaşırlar : Öğle yemeği işini nasıl çözeceklerdir ?.. Evlerine gidemezler, evleri bakanlığa çok uzaktır. Lokantaya da gidemezler.. Aslında o zamanlar Ankara’da yemek yenebilecek bir lokanta, İstanbul Lokantası vardır. Ama, hep milletvekillerinin yemek yediği bu lokantada, kadınların yemek yediği görülmüş şey değildir.. Türkiye’nin, bu ilk kadın stajyer avukatları, öğle yemeklerini, bir süre için peynir ekmek yiyerek geçiştirirler. Ama sonunda dayanamazlar..Zamanın Basın-Yayın Genel Müdürü olan babası Ahmet Ağaoğlu’na giden Süreyya, öğle yemeklerini İstanbul Lokantası’nda yiyebilmek için izin ister. Ahmet Ağaoğlu, bunda bir sakınca görmez, peki, der.. İki arkadaş, ertesi gün öğleyin lokantaya gider, küçük bir bölümüne geçip güzel güzel karınlarını doyurur. Ahmet Ağaoğlu’nu ve kızını tanıdıkları için kimse yüzlerine bir şey söyleyemez, ama arkalarından konuşmalar başlar. Homurdanmalar ve şikayetler yükselir. Şikayetler aynı gün, zamanın başbakanı ‘Rauf Bey’e de iletilir. Rauf Bey de Ahmet Ağaoğlu’nu arayıp durumu anlatır. Süreyya, o akşam eve döndüğünde, babasının kendisini beklediğini görür. Ahmet Bey hemen konuya girerek, “Başbakan Rauf Bey, senin ve arkadaşının lokantada yemek yediğinizi ve herkesin bunu konuştuğunu anlattı.. Bundan sonra öğle yemeklerine bana gelin,” der.. Süreyya çok üzülür, ama yapacağı bir şey yoktur.. Birkaç gün sonra, Atatürk ve eşi Latife Hanım, Ahmet Ağaoğlu’na misafirliğe gelir. Sohbet edilirken, söz bu konudan açılınca, Süreyya Hanım, olayı bütün açıklığıyla Atatürk’e anlatır. Onun, kendisini anlayacağını ve destekleyeceğini düşünmektedir. Oysa, onu dinleyen Atatürk, “Babanın da, Rauf Bey’in de hakkı var,” demesin mi ?..Büyük bir hayal kırıklığına Süreyya, ertesi gün bakanlıktaki odasında çalışırken, bir yetkili telaşla içeri girer : “Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecekmiş !..” Süreyya şaşırır, apar topar kapının önüne çıkar. Yanında bir milletvekili ve yaveriyle arabada oturan Atatürk, onu görünce, “Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor,” der.Süreyya hem şaşkın hem sevinçlidir. O bindikten sonra hareket eden otomobil İstanbul Lokantası’nın önünden geçerken, Atatürk, birden şoföre durmasını söyler. Bozüyük milletvekili Salih Bey telaşla yanlarına gelince, Atatürk, herkesin duyabileceği bir sesle, ona, “Bugün Süreyya’yı bize götürüyorum, ama yarın buraya gelecek, yemeğini lokantada yiyecek..” der.Süreyya’nın şaşkınlığı daha da artar.Ne olup bittiğini, Latife Hanım, yemekte, onun kulağına eğilip, “Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı, ama babanı senin yanında ezmek istemediği için kızgınlığını belli etmedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini arayarak, yarın mutlaka eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi,” deyince durumu anlar..Süreyya Ağaoğlu, ertesi gün, arkadaşıyla İstanbul Lokantası’na gittiğinde, birkaç milletvekili eşinin de ilk kez orada olduğunu görür. Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye yeltenemez..
Bu bir ilk olur… Atatürk ve Türkiye’nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu, kadınların, tıpkı erkekler gibi, bir lokantada yemek yiyebilmesine de öncülük etmiştir…
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi Süreyya Ağaoğlu sadece Türkiye’nin ilk kadın avukatı olarak tarihe geçmemiştir. Yaptığı bir çok hamle ile Türkiye’de kadınların da bir çok alanda rahatlıkla işlem yapabilmesine öncülük etmiştir.
Yaa ben Süreyya Ağaoğlu Burs Sonuçları ile ilgili sitenize girdim. Ama herhangi bir bilgi yok. Bununla ilgili de sonuçları internet üzerinden bulamadım. Sizin bilginiz var mıdır acaba ? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler
Sayın Yetkili,
Süreyya Ağaoğlu burs sonuçları internet üzerinde şu an için maalesef yayınlanmamaktadır. Sonuçları öğrenmek için 0 212 276 11 35 telefon numarası üzerinden bilgi sahibi olabilirsiniz.
Saygılarımızla,
Ortada yer alan küçük resim Google aramalarında Hafife Jale ye ait olarak çıkıyor. Teyit ediniz.
Sayın Celal Cura,
Değerli yorumlarınız için teşekkür ederiz. Yazı içerisinde yer alan görsel de sizlerinde bahsetmiş olduğu gibi bir aksaklık yaşanmıştır. Süreyya Ağaoğlu yazısı içerisinde ki görsel yeniden düzenlenmiştir.
Yapmış olduğunuz hatırlatma için tekrar teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,