Yalan Makinesi De Mi Yalancı?
Yalan Makinesi De Mi Yalancı?
Küçükken evde ablamla bir şeyi kırdığımızda annem kalplerimizi dinler ve hangimizin nesneyi kırdığını bulmaya çalışırdı. Ve ne yazık ki hiçbir zaman doğru tahmin edemezdi. Çünkü sakin ablam ile heyecanlı ben arasında kalbi pırpır atan hep ben olurdum. Aslında tam da bu yalan makinesi mantığıydı. Peki hep filmlerde izlediğimiz o yalan makinesi sahneleri abartılı bir balon muydu?
Yalan Makinesi’nin Tarihi
Konuyu derinleştirmeden önce yalan makinesinin kısa tarihine bakalım. Yalan makinesinin en eski versiyonu;1921’de John Larson ; Solunum, kalp atış hızı ve kan basıncı ölçümleri kriterleri ile komplike bir düzenekle yalan makinesini icat etmiştir. Teknolojik gelişmeler devam ettikçe; modern yalan makinesi kan basıncını, kalp atış hızını, solunumu ve terlemeyi sürekli olarak izleyen entegre, son teknoloji, bilgisayarlı bir sistemi haline gelmiştir. Yalan makinesinin arkasındaki teori, insanların yalan söylediğinde, doğruyu söylediklerinden farklı bir duygusal durum yaşadıklarıdır. Spesifik olarak; insanlar yalan söylediğinde, özellikle polis sorgulamaları gibi stres yüklü senaryolarda; endişeli oldukları veya yalana yakalanmaktan korktukları düşünülmektedir. Suçlu kişilere suçluluklarını ortaya çıkaracak sorular sorulduğunda (örneğin, geçen pazartesi günü neredeydin?) ve yalan söylediklerinde; tespit edilme korkusu sempatik sinir sistemlerinin aktivasyonunun artmasına neden olur.
Bu aktivasyon kalp hızında, kan basıncında, solunumda ve terlemede artışa yol açar. Bu değişiklikler, korktuğunuzda başlayan savaş ya da kaç sisteminin bir parçasıdır. Tehlikeli bir köpek, öfkeli bir patron veya yaklaşan bir sınav olsun, tehlikeyle karşılaştığınızda muhtemelen kalbinizin çarptığını veya avuçlarınızın terlediğini hissetmişsinizdir. Ancak bu sosyopat bir seri katil veya profesyonel bir ajan ya da ablam 🙂 üzerinde ne kadar etkili olabilir sizce?
Bir örnek vermek gerekirse; 1994 yılında FBI, 31 yıldır CIA çalışanı olan Aldrich Ames’i tutukladı. O bir Rus casusuydu. Dokuz yıl boyunca, 1,3 milyon doların üzerinde bir bedel karşılığında Ruslarla ülke sırlarını paylaşıyordu. Casusluk faaliyetleri düzinelerce, CIA ve FBI operasyonunu tehlikeye atmıştı. Daha da kötü olan, bu hainliğinden dolayı birkaç CIA casusunun ölümüne ve çok daha fazlasının hapsedilmesine yol açmıştı. Aldrich Ames’in bir Rus casusu olarak görev yaptığı süre boyunca ;CIA ona iki kez yalan makinesi testi yapmıştı. Aldrich, yalan makinesi testini nasıl yeneceği konusunda özel bir eğitimi olmamasına rağmen, ikisinde de başarılı oldu.
Yalan Makinesi İşe Yarıyor Mu?
Peki, yalan makinesi gerçekten işe yarıyor mu? Bu sorunun cevabını en iyi American Polygraph Association vermektedir. Amerikan Yalan Makinesi Derneği, güvenilirlik değerlendirmesi için kanıta dayalı bilimsel yöntemlerin kullanımına adanmış dünyanın önde gelen derneklerinden biri kabul edilir. Üyeleri büyük ölçüde yalan makinesi denetçilerinden oluşan bir organizasyondur. Bu noktada yaptıkları araştırmalar neticesinde yalan makinesinin doğruluğunu %87 olarak tespit etmişlerdir. Yani, 100 vakanın 87’sinde yalan makinesi, birinin yalan söyleyip söylemediğini doğru bir şekilde belirleyebilir.
Ancak %13 ‘lük bir sapma küçük bir oran gibi görünse de; adalet ve hukuk perspektifinde alınacak ciddi kararlar için büyük bir orandır. Neyse ki yalan makinesi, bir davada kanıt olarak kabul edilmemesine rağmen, cezai soruşturmalarda yardımcı olmaktadır. Ayrıca CIA ajanları ve FBI ajanları gibi hassas pozisyonlarda çalışan birçok federal çalışan için istihdam öncesi ve sonrasında kullanılan bir araçtır.
Yalan Makinesi De Mi Yalancı?
Her Gün Söylediğimiz Popüler Yalanlar adlı yazımızı okumak için tıklayınız
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!