Büyük Hukuk Bürosu mu Küçük Hukuk Bürosu mu

Meslek hayatı içinde küçük hukuk büroları ve büyük hukuk büroları her zaman bir çatışma içindedir. Büyük bürolara yerlerini korumak veya daha fazla müvekkil kendilerine ekleyerek daha da büyümeye çabalarken küçük bürolar ise onları yerinden indirip oraya kendilerini konumlandırmayı amaçlamaktadır. Burada sorulması gereken soru küçük bir büro gelişim sürecinde niteleyici bir yapı ile mi ilerlemeli yoksa niceleyici bir yapı ile mi ilerlemeli. Büyümeyi müvekkil sayısı ile değil verilen hizmet kalitesi ve müşteri odaklı olarak çalışma neticesinde sürekli dokunma mesafesinde olduğunuz müşterilerinizle çalışarak vekâlet ücretlerinde ki artışı yakalayabilir miyiz? Büyük bürolar müşteri memnuniyetini kaybetmemek için neler yapmalı.

Gelin bu soruların cevaplarını büyük ve küçük hukuk bürolarının artı ve eksilerini karşılaştırarak değerlendirelim.

Büyük Hukuk Bürosu mu Küçük Hukuk Bürosu mu

Büyük hukuk büroları kabarık referans listesi ve çok sayıdaki çalışanıyla kurumsal bir duruş sergilerken, birçok alanda da uzman hukukçuları kadrosuna da katarak müvekkil sayılarını her geçen gün artırmaktadır. Potansiyel müvekkillerin bir kısmı bu geniş organizasyonlardan etkilenerek benim hak ettiğim hizmeti bu güçte bir bürodan edinebilirim duygusuyla hareket etmektedir. İşin diğer tarafından bakacak olursak büyük hukuk bürolarının dezavantajlarını ortaya çıkaran konu ise müvekkiller hukuk büroları ile çalışmazlar işinde uzman güvendikleri hukukçular ile çalışırlar. Büyük hukuk bürolarında büro sahipleri ve kurucu ortakları belli bir aşamadan sonra sadece işlerdeki görüşmeleri yapıp işleri sorumlu avukatlara teslim etmesi nedeniyle müvekkillerinden kopmaya işlere gereken ilgiyi gösterememeye başlamaktalar. Bunlar da zamanla yapılan işin kalitesini düşürmektedir.

Küçük büroların artı ve eksilerine bakacak olursak. Küçük hukuk büroları her zaman daha hızlı hareket etme kapasitesi ve kabiliyeti nedeniyle müşterilerine daha hızlı çözümler sunabilir. Müşteri odaklı ve katma değer katması ve ulaşılabilirliği daha yüksek olması nedeniyle çok tercih edilmektedir. Kendi uzmanlık alanı dışında gelen davalarda diğer hukuk büroları ile iş birliğine giderek verdiği hizmetin kalitesini düşürmeden müvekkillerine çözümler sunabilmektedir. Müşteri memnuniyet oranı çok yüksektir. Dezavantajlarına bakacak olursak isim bilinirliğini sağlayana kadar düşük gelire sahiptir.  Büyük kurumlara kendi çabalarıyla giriş yapma şansları düşüktür. Birçok konuyla kendisi ilgilenmesi nedeniyle bazı görsel veya kurumsal içerikler eksik veya yetersizdir, bu nedenle büyük büroların gölgesinde kalınabilir.

Peki, iki tarafta nelere dikkat etmeli diyecek olursak. Bilgi çağında herkes biriyle çalışma yapmadan önce karşısındaki kişiyle ilgili bir internet araştırması yapmakta bu nedenle web siteleriniz son derece profesyonel bir şekilde hazırlanmış olmalı ve uzmanlık alanlarınız ile ilgili güncel makaleler yayınlanmalı. Bilgi çağına yakışır bir şekilde sitenize bir e-müvekkil girişi ekleyerek hem kendi müvekkilleriniz dosyaları ile ilgili bilgileri kendileri girip kontrol etme şansı vermelisiniz hem de potansiyel müvekkillerinizin vekâlet verme öncesi sizlere ulaşabileceği ve sorunlarını aktarabileceği bir ön görüşme platformuna çevirmeniz gerekmektedir.

KolayOfis gibi bir hukuk otomasyonu kullanarak müşterilerinizin taleplerine ve istedikleri raporlamaları anında verebilmelisiniz. KolayOfis ile hem çalışan performanslarını karşılaştırmalı olarak takip ederken hem de üst yönetim raporu alarak yıllara ve aylara göre gelen vekâlet sayıları, ücretleri, tahsil oranlarını, genel büro giderleri ve maaş ödemeleri, hangi dava türlerinden ne kadar gelir elde ettiğinizin raporlarını tek bir ekranda görerek. Hedeflerimizin tayininde bizlere yardımcı olacak. Müşteri memnuniyetini artıracak bir otomasyon sistemi de olmazsa olmazlardan. En önemlisi ise değişen ve gelişen müşteri taleplerine hızlıca gündeme almak ve eski mantıktan çıkarak başarılarınızın artık sadece dava sonuçları ile birlikte ölçülmediği gerçeğini kavramanız gerekmektedir.