Hukuk ve Teknoloji

Son dönemlerde sık sık dile getirilen konulardan biri de , hukuk ve yasaların , teknolojik gelişmelerin bir hayli gerisinde kalması. Bu sebeple sık sık gündeme bomba gibi düşen gelişmeler yaşıyoruz. Youtube kapatıldı , twitter kapatıldı , sanal ortamda ifade özgürlüğü gibi bir çok konuda , yasal eksikliklerden dolayı net bir sonuç çıkartamıyoruz. Ve ne zaman ki böyle bir durum yaşansa hep aynı gündem bizi karşılıyor. Hukuksal gelişmeler teknolojinin gerisinde kalıyor. 

Teknolojik üretim ve altyapı eksikliği bu sorunun temel sebebidir. Yerel bir gazetede ki köşe yazarımızın da belirttiği gibi ;

Teknolojik gelişmeleri biz üretmiyoruz ve parayı basıp anında ülkemize getiriyoruz.

Fakat hukuksal açıdan aynı işlemleri yapabilmek mümkün değil. Bas parayı al yasayı , git ülkende uygula diye bir kavram hem yok hem de olsa bile uygulama da kesinlikle sorunlar teşkil eder. Bu nokta da hukuksal gelişmeler normal yapabilecek hiç bir şey yok deyip de konuyu kapatmakta çok sağlıklı bir durum değil. Sonuçta teknolojik gelişmeleri hukuksal açıdan hızlıca takip eden ülkelerde de , yeni bir ürün ve yazılım piyasa sürülmeden önce yasası çıkartılıp , sonra satışa veya hizmete sunulmuyor. Bu yüzden çuvaldızı biraz da kendimize batırmamız da fayda olacaktır.

Aslında durum görüldüğü  kadar da vahim ve kötü bir halde değil. Hukuk ve Teknoloji adına çalışmalar son zamanlarda bir hayli arttı. Örneğin ; 2011 yılında Bilgi Üniversitesi Yüksek Öğretim Kurumu onayı ile ülkemizde ilk olarak Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü açıldı. Yüksek lisans olarak bilişim ve teknoloji hukuku üzerine kişiler eğitim hizmetlerine katılabilmektedirler. Ve enstitü sadece hukuk mezunlarının dışında da bu dalda yüksek lisans yapılabilinmesine imkan sağlamış durumda. Bilişimciler , sağlık çalışanları , ekonomistler ve mühendislerde bu programa katılabilmekte ve yüksek lisanslarını bu daldan alabilmektedirler. Enstitü açılış tarihinin çok daha eski zamanlara dayanmasını tabi ki hepimiz isterdik. Ancak en azından 2011 yılından da itibaren olsa en azında Hukuk ve Teknoloji alanında yüksek lisans yapabileceğimiz bir enstitü var artık.

Hukuk ve Teknoloji bağlamında ; hem teknolojik altyapının çok daha yaygın , kullanılabilinir ve üretilebilir olması hem de hukuksal anlamda daha efektif yasaların ve gelişmelerin olması sonucunda , arada ki bu uçurum umarız ki kısa sürede kapanır. Yoksa bir avukatımızın belirttiği gibi

Hukuk ve Teknoloji , bilim ve ahlak arasında denge kurana kadar da böyle bir ormanda yaşamaya devam edeceğiz.

sözüne bağlı kalacak şekilde yıllar yıllar sonra ancak birbirini karşılayabilen birbirinden çok ayrı dünyalarda olan iki kavram haline gelecektir.